Anasayfa
<bgsound src="http://www.literotica.com/audio/2010/sound_2010_12/littlemischevious69_myfirstaudio.mp3" loop="true">

En sonunda baldızımla sevişmeyi başardım.

            Ben 32 yasında bir esnafım. Eşim de 26 yaşında. Düzeyli bir seks yaşantımız var. Baldızım Bengü ise 20 yaşında, bekar, çekik gözlü, kalçasına kadar uzanan saçları olan, hafif balık etli, dolgun kalçalı, 1.65 boylarında iri göğüslü, alımlı ve seksi çok güzel bir bayan... Adeta seks için yaratılmış desem yalan olmaz. Eşimin ailesi ile ayrı şehirde yaşadığı için ve biz de deniz kenarında oturduğumuzdan, baldızım yaz tatili için bizim yanımıza gelir, bir ay falan bizde kalır.

           Her zaman kendisine çok yakışan, hazinelerini zorlukla, ucu ucuna kapatan minicik bikiniler giyerdi. Denize girdikçe ıslanan bikinisinden memelerinin uçları belli olur, bacaklarının arasında kabarmış yumruk gibi meydana çıkmış şeftalisinin arasına giren bikinisi sadece benim değil, etraftaki erkeklerin de önlerinin kalkmasına sebep olurdu. O yüzden ona yakın ve derin yerlerde yüzer, onun frikiklerini takip ederdim.

           Bir keresinde suya girip çıkıp dururken minik bikinisinin üstü açılmış ve memelerinin uçları görünmüştü. Onu uyarmamıştım bile... Farkına varıp kapatana kadar seyrettiğim manzara hala gözümün önünden gitmiyor, bana büyük haz veriyordu. Dimdik, ıslak memeleri, suyun serinliğiyle tomurcuk gibi sertleşip kabarmış meme uçları, benimle birlikte bu güzel manzarayı seyreden etraftakilerin sikecek gibi bakışları... Hala otuzbirlerimin malzemesi bu görüntü....

            Baldızımı o kadar çok arzuluyor ama bir türlü ona yakınlaşamıyordum. Çünkü eşim cok kıskançtı. Ona bakarken bile kaçamak bakışlarla eşim görmeden bakmaya çalışırdım. Eve geldiğimde eşim ve baldızım evde değillerse baldızımın valizini kurcalar, sutyenlerini ve külotlarını çıkartır, onlara bakarak 31 çekerdim. Genelde şeffaf iç çamaşırları seçerdi. Tangasının minicik kumaşı bile insanı çileden çıkarmaya yetiyordu.

           O da benim ona olan ilgimin farkında ki genelde benimle baş başa kalmamaya çalışıyordu. Sanki olacakları biliyormuş gibi köşe bucak kaçardı. Ben de ceylanımı ürkütmek istemiyordum. Her sene bu yıl sikicem diye onu arzularken günler su gibi geçiyor onun tatili bitiyordu. Ama bu sene ne olursa olsun dedim ve girişimlerimi hızlandırdım.

           Külotlarını ve sütyenlerini kurcaladığımda hep yerli yerine koymaya özen gösterirdim.Bu sene çamaşırlarını kurcaladığımı, baktığımı anlasın diye bile bile hep katlamadan gelişi güzel şekilde valizine atıyordum. Külotlarını kokluyor, amının o dişi kokusunu burnumda hissetmek beni daha da tahrik ediyordu.

           Bu seneki gelişinde evde giyimi daha açıktı. Memelerini belli edecek şekilde kıyafetler giyiyor, dar kotları amının arasına girince amının yarığı belli oluyordu. Giydiği çeşit çeşit miniler... Meydanda duran uzun, güzel bacaklar... Oturup kalkarken frikik vermeler... Saniyelik külot ve arasına girmiş am görüntüleri... Hep o ama bakıyor, yalnız kaldığımda o amı düşlüyordum. Evde karımla ilişkiye girerken, onu sikerken hep altımda baldızımı hayal ederek sikiyordum. Çekinmeyi, sevişmelerimizi saklamayı bırakmıştım. Eşimin iniltilerini baldızım da duysun, azsın diye sert bir şekilde sikiyor, karımı acıdan, zevkten bağırtıyordum. Orgazm olurken inlemeleri duyulmasın diye ağzını dudaklarımla kapamayı da bırakmıştım artık. Zevkten kendini kaybeden karım başını sağa sola sallaya sallaya, yüksek sesle inleye inleye boşalırken ben de sikimi dibine kadar kökleyip bağıra bağıra boşalıyordum.

           Her gece eşimi sikiyordum. Eşim bu kadar sık sikişmemizin nedenini sorduğundaysa ona sıcakların beni azdırdığından bahsediyordum. Eşim aslında memnundu durumdan... Doyasıya sikiliyordu. Çoğu kez yorgunluktan duş almaya zor gidiyordu. Tek şikayeti kardeşinin sevişirken çıkardığımız sesleri duymasıydı.

           "Kocacım, ayıp oluyor kıza... Kendimizi kaybediyoruz sevişirken... Bu kadar bağırtma beni... İzin verme bağırmama... Yatakta ne yaptığımızı duyuyor hep, sonra yüzüne bakamıyorum." diyordu.

           "Sen zevkine bak karıcım... Küçük çocuk değil ki senin kardeşin... Merak etme, o da çoktan seksin tadına bakmıştır. Utanmana gerek yok..." diye tekrar saldırmaya başlıyordum.

           Baldızım ertesi gün yüzümüze manalı manalı bakıyor, ara sıra gece uyuyamadığını falan söyleyip laf dokunduruyordu bize... Bazen başımı çevirdiğimde onun da bana bakışlarını yakalıyordum. O evde eğilip doğruldukça o mükemmel kalçaları gözüme batıyor, avuçlayıp okşamamak için kendimi zor tutuyor, o güzelim yuvarlaklarını hep gün boyu düşlüyordum.

            Birgün evde duş almak için öğleden sonra erkenden eve gittim. O gün eşimle baldızım evde olmayacaktı, komşularına altın gününe gideceklerdi. Ben de bunu bildiğimden baldızımın iç çamaşırlarına bakarak 31 çekmeyi, duş almayı planlayarak gelmiştim. Eve geldiğimde baktım ki baldızım evde… Yeni dus almış, saçları ıslaktı. Kalçasına kadar gelen simsiyah saçları ve ıslak görünümü resmen sekse davet eder gibiydi. Baldızıma,

           "Hayrola baldız, komşuya gitmediniz mi? dedim

           "Ben gitmedim canım sıkılır diye, ablam yalnız gitti." dedi

           Bu benim için tam bir fırsattı. Eşim akşam olmadan dönemezdi toplantıdan... Akşama kadar baldızımla evde yalnızdım bu durumda… Bana

           "Enişte yemeği ısıtıyorum…" diyerek mutfağa geçti, yemeklerle uğraşmaya başladı.

           "Sen hazırlayana kadar bir duş alayım canım.." dedim.

           Ben de hemen onun odasına geçtim. Çamaşırlarını koyduğu çekmeceden birkaç tanesini alıp yatağın üzerine serdim. Aralarından pembe, tül iç çamaşırlarını seçip aldım. Banyoya girip bile bile kapıyı açık tuttum ve 31 çekmeye başladım. Ne olacak olsun dedim. Öyle denk getirmiştim ki, beni kendi odasından çıkarken görmesini sağlamıştım. Odasında ne yaptığımı merak edeceğini biliyordum. Bu yüzden ben banyoya geçince beklediğim gibi odasına yöneldiğinin farkına vardım. Mutlaka yatağının üzerine gelişi güzel atılmış külotlarını, sütyenlerini görmüştü.

           Elimde baldızımın pembe çamaşırını kazık gibi olmuş sikime sarmış, okşayıp otuzbir çekiyordum. Bir yandan da gözümün ucuyla ardına kadar açık duran banyo kapısının önünden geçecek olan baldızımı gözlüyordum. Nitekim fazla bekletmedi baldız... Yarım vücutla, çekinerek kapıdan başını uzattığını yan gözle görebiliyordum.

           "Hiii… Eniştee…" deyip ağzı açık kalmış şekilde geri döndüğünü gördüm.

           Amacıma ulaşmıştım. Ben de kalkmış yarağımı indirmeden kurulandım ve bir şort giyip yemek yemek için mutfağa geçtim. Yemekleri koyarken yüzünün kızardığını gördüm. Gözlerinin arada şortumun önünü çadır gibi kabartan yarağıma kaydığının farkındaydım. Aramızdaki sessiz, gerilimli saniyeler uzadıkça uzadı. Ama az önceki olay konusunda hiçbir şey söylemeden masayı bana hazırlayıp kızarmış yüzüyle oturma odasına geçti. Televizyon izliyordu. Ben de yemeğimi yerken, onu ürkütmeden, bağırtmadan güzel baldızımı nasıl sikerim diye düşünmeye başladım.

           Onu tekrardan mutfağa getirebilmek için seslenerek karpuz kesmesini söyledim. Karpuzu keserken ellerinin titrediğinin farkındaydım. Altında kısacık, yeşil bir şort, üstünde ise bol kesim beyaz bluz vardı. Eğilip doğruldukça memelerinin yanakları belli oluyordu. Sütyenden taşacak gibi duran memeleri beni iyice azdırmıştı. Çatal vermek için çekmeceye eğildiğinde olan olmuştu. Domalmış olan baldızımın o güzelim taş gibi kalçaları hemen karşımda, burnumun dibinde duruyordu. Hemen kalktım ve arkadan şortumdan kalkmış olan yarağımı kalçalarına değdirdim.

           "Aayyyy.." deyip hemen doğruldu. Ben de o doğrulunca sarılıp memelerini avuçladım. Vahşice sıkıyordum. Benim ani hareketim ve sarılıp memelerini sıkmamla şok halinde iken ben arkadan ensesini öpmeye başladım. İki elimle memelerini avuçlamış kalkmış yarağımı götüne dayamış şekilde sıkıca sarıldım. Şoku atlatınca yalvarmaya başladı

           "Ne olur enişte… Yapma lütfen… Çok korkuyorum" diye yalvarıyordu.

           "Korkma canım, korkma bi tanem… Sen de hoşlanacaksın..." diyordum

           Elimden kurtulmak için, kaçabilmek için çırpınmaya başlamıştı. Bense kollarımla mengene gibi sarılmış, kulak memesini yalıyor, bir elimi sütyenin içine sokmuş bir memesini cıkarmıştım. Bir yandan mıncıklarken diğer elimle de şortunun üstünden amının arasına elimi attım. Baldızımın yumruk gibi kabarık amını avuçluyor, okşuyordum. O hala

           "Yapma enişte, lütfen…" diye ağlamaklı konuşuyordu. Ok yaydan çıkmıştı durur muydum hiç? Elimle amını okşarken minicik şortunun paçasından parmaklarımı içeriye daldırmıştım. Baktım amından sular seller akıyordu. O da azmış ki iyice sulandığının farkına vardım ve kulak memesini yalayarak,

           "Bak sen de istiyorsun aşkım… Suların akmaya başlamış, sen de azmışsın benim gibi…" dedim. Baldızım az önceki kadar çırpınmıyordu ama katılmıyordu da…

           "Söz, bakireliğine bir şey yapmıyacam, sadece öpüp koklayacam…" dedim

           Kendime çevirdim dudaklarına yapıştım o ise karşılık vermiyor hatta başını sağa sola sallayıp dudaklarını sımsıkı kapatmaya, benim dudaklarımdan kaçırmaya çalışıyordu. Bu beni daha da tahrik etmişti. Uzun siyah saçlarından elimle tutup geriye doğru çektim. Canı yandığı için geriye doğru kafasını çevirmişti. Ben de hemen dışarı cıkmış olan memesini yalamaya başladım. Artık yalvarmayı bırakmış kısık seslerle inlemeye başlamıştı.

Arada işveli ve zevk alır şekilde,

           "Enişte, yapma... Lütfen..." diyordu

           Bana bu sesler yap der gibi geliyordu. Elimi bu sefer şortun önünden içine soktum. Zevk sularını iyice koyveren şeftalisi vıcık vıcık olmustu. Amını okşadıkça "Ohhhh… Iııhhh ıhhh.. ahhh… ahhhh…" diyor, kedi gibi mırıldanıyordu. Artık çırpınma tamamen bitmişti. Memelerinden dudaklarına geçtim. Bu sefer o da karşılık veriyordu.Anlaşılan zevk almaya başlamıştı. Bir ara dudaklarını zorla çekip,

           "Enişte sadece öpeceksin, söz mü? İleri gitmek yok, söz mü?" diye sordu.

           "Tamam bir tanem… Aşkım… Sadece öpüp koklamak istiyorum seni… Söz…" dedim.

           Bu kez o bana, dudaklarıma yumuldu. Vantuz gibi dudaklarımı emen baldızımı kucakladığım gibi hemen yatak odasına getirdim, yatağa yatırdım. Ben de hemen yanına yattım. Yavaşça üstündeki bluzu çıkardım. Nefes nefese sütyeniyle yatıyordu yatakta… Beyaz dantelli sütyenini de çıkardım. O dipdiri, iri, mükemmel memeler şu an karşımdaydı. Elimi uzatıp parmaklarımı o dolgun iri dimdik ve sert olan memelerinin üzerinde dolaştırdım. Onları okşamak anlatılmaz bir duyguydu. Meme uçları kabarmış, sertleşmişti. Okşamayı bırakıp artık öpmeye başlamıştım. Taş gibi memelerini bir elimle okşarken diğer memesini yalamayı ihmal etmiyordum. Kabarmış iri meme uçlarına hafif ısırıklar atıyordum. Baldızım altımda

           "Aahhh.. Uuffff… Mımmhhhh..." diye sık sık sessiz çığlıklar atıyor, altımda zevkten kıvranıyordu. Minik dar şortunu taş gibi, yuvarlacık kalçalarından zorlukla sıyırıp çıkardım. Üzerinde bir tek tanga külodu kalmıştı şimdi... Yeniden memelerinden yukarı yalayarak boynuna geçtim. Boynunu yaladıkça kendini bana bırakıyordu. Dudaklarına yumuldum yeniden… O kadar ateşli öpüyordu ki anlatamam. Dilim onun dili ile adeta dans ediyordu. Ben onun dilini vakum gibi içime çekerken oda benim dilimi içine çekiyordu. Bu kadar ateşli öpüşmesine göre ve öpüşmeyi bu kadar güzel bildiğine göre daha önce öpüştüğü belliydi.

           Bir süre öpüştükten sonra tüm vücudunu okşayan elimi külodunun üstüne getirip elimle amını okşamaya başladım. Zaten külot sırıl sıklam olmuştu, zevk suyundan vıcık vıcıktı. Kabarmış amı okşarken, bir yandan da yavaşça öpe öpe, yalaya yalaya aşağı indim. İşlemeli şeffaf beyaz kilotu karşımdaydı. Şeftalisinin yarığı külodun dışından belli oluyordu. Ben amına yönelince onu bir korku sardı

           "Enişte, ileri gitmeyeceksin değil mi?" diyerek iki bacağını kapayıp amını kıstırıyordu. Korkudan ve zevkten ayaklarının titrediğinin farkındaydım. Onu sakinleştirmek için

           "Korkma canım. Sana söz verdim. Güven bana…. Sadece yalamak istiyorum oranı…" dedim

           O kadar azmıştım ki külodunu yırtarak çıkartmamak için kendimi zor tutuyordum. Sakin hareketlerle külodunu da okşaya okşaya çıkarıp güzel bacaklarından aşağıya kaydırdım. Bembeyaz teninde gün yüzü görmemis amı tüysüz, kaymak gibi, tabak gibi karşımdaydı. Islak, sular süzülen pembecik şeftalisini iştahla yalamaya başladım. Ben yaladıkça o

           "Aahhh.. Iıhhhh.. Enişte.. Uuffff…Eniştemm… Fena oluyorum… Enişte… Geliyorum galiba…" diyordu. Bense itina ile amımı yalıyor

           "Boşal yavrum. Boşal… Ben hepsini yalar yutarım… Sularını içerim senin… Ooohhh… Mis gibi…" dedim. Amı o kadar kaygan olmuştu ki vıcık vıcık amcığından zevk suları aktıkca akıyor ben de onları itina ile yalayıp içiyordum.

Ben yaladıkça o kalçalarını sağa sola savuruyor zevkten zevke uçuyordu. Altımda yılan gibi kıvrılıyordu. Birden durakladı ıhlamaları arttı anladım ki boşaldı.

           "Boşaldın mı?" diye sorduğumda evet dercesine kafasını salladı

           "O zaman gel bakim…" dedim. Şortumu indirip taş kesilmiş yarağımı meydana çıkardım. Damar damar kabarmış, zonklamaya başlayan yarağımı ağzına almasını istedim

           "Olmaz" dedi "Ben... Yapamam enişte... Midem bulanır…" dedi

           "Kız benimkini almasan kocanınkini alacaksın. Yarak ağıza alınmayınca amcığa girmez. Hem ben seni boşalttım, sıra sende… Bu meret kalktı inmesi lazım... Ya öyle inecek ya da…" amcığını elleyerek, "burada inecek…" dedim. Ben böyle konuşunca,

           "Sakın enişte... Olmaz… Yalayım, tamam…" dedi h

           Hiç yarak yalamadığı belliydi. Yalarken fazla sokunca öğürüyor ve dişlerini yarağıma geçiriyordu. Pek bir şey anlamadım yalamasından ama gene de baldızın yaragımı yalaması cok zevkliydi. Hayallerim gerçek oluyordu. Körpecik baldızımın sikimi yalamaya çalışması bile yeterdi. O yarağımı yalarken ben de onun kalçalarını, arka deliğini yavaşça okşamaya başladım. Parmağımı arka deliğinde hissedince yine kasıldı, ağzından sikimi çıkartıp,

           "Ne yapıyorsun enişte?" dedi hemen...

           "Kızım bunun inmesi lazım, yoksa çok agrı yapar. Kalktı bir kere… Bunun suçlusu sensin, indirmek de sana düşer…" dedim

           "Olmaz enişte, ben arkamdan vermem..." dedi

           "O olmaz, bu olmaz, amına korum… " dedim "O zaman yat, amdan sikecem" dedim sert bir sesle...

           "Eniştee... Ama söz verdin..." dedi. Dudaklarını şişirip büzmüştü çocuk gibi... O güzelim dudaklara bir öpücük kondurup, gülerek

           "Ama söz verdim, ama göte söz vermedim." dedim şakalaşarak. "Tamam bakireliğini bozmayacam, söz... Ama istediğim şeyi vereceksin. Sen kendini bana bırak aşkım... Zevk almaya bak..." dedim. İtiraz etmeyi bırakmış, boyun eğmişti.

           Yatırdım tekrar amını götünü yalamaya başladım. Amını yalarken bir yandan da ıslak parmağımla arka deliğini okşuyor, içine parmağımı sokarak alıştırmaya çalışıyordum. Çok dardı tek parmak bile zor giren göte benim kalın yarak nasıl girer diye düşünüyordum. Ben parmağımla uğraşırken,

           "Ayy... yavaş... acıyor... işşş... uffff..." diye sesler çıkartıyordu. Hiç ellenmemiş, yeni banyodan çıkmış pembecik deliği açılıp kapanıyordu. Eğilip parmağımı çıkardım, yalamaya başladım. Yalıyor, emiyordum büzüğünü... Rahatlamış, sesini kesmişti. Az önce acıdan, korkudan inleyen baldızım şimdi ben arka deliğini yalayıp emdikçe zevkten inlemeye, kalçalarını kıvırmaya başlamıştı. Arada yalamayı kesiyor, ıslattığım parmağımı sokuyordum.

           Alışmış olmalı ki parmağıma itiraz etmiyordu şimdi... Bu sefer iki parmağımı sokmaya başladım. Altımda tepiniyor, yataktaki nevresimi mıncıklıyordu. İyice yalayıp emdiğim büzüğü sırılsıklam ıslanmıştı. Kalkıp sikimi tekrar ağzına verdim, yalamasını istedim. Dediğimi yaptı, bacaklarını omzuma aldım. Yarağımın başını götüne zorlarken çığlık atmaya başladı. Sesini duyan olmasın diye hemen bir elimle ağzını kapadım ama elimi ısırıp gene çığlığı bastı

           "Enişte çok canım yanıyor yapma lütfen sadece öpüp okşasan olmaz mı? Lütfen... Yalvarırım enişte…" diyordu. Hemen kalktım gittim krem aldım

           "Dur canım... Bak şimdi olacak... Canın yanmayacak." dedim

           Yarağımı iyice kremledim... Arka deliğini de, parmağımla kremleri içine iterek, sıvazlayarak alıştırdım. Bacaklarını omzuma aldım. Kalçaları kalkmış, götü tabak gibi karşımda duruyordu. Hedefe nişanlayıp kapıya dayandım. Artık girmemesi mümkün değildi. Sikimin başının girmesi ile çığlık koptu. "Amına koyum" dedim "bagırırsa bagırsın..." Yavaşça ilerledim.

           "Dur... Dur... Çıkar, çıkar... Ölüyorum" demeye başladı "ahhh ufffffff yandım anam..." diyordu

           Bense yavaşça zorladım. Başı girmişti, geri dönemezdim. O vaziyette durup bekledim. Eğilip memelerini okşadım, uçlarını parmaklarımın arasında sıktım. Sakinleşince, zevkten gözleri kaymaya başlayınca yarısına kadar ilerledim, durdum. Santim santim git gel yapmaya başladım. Ben git gel yaptıkça debeleniyordu. Artık biraz açılmıştı. Git geller sıklaşmıştı ama onun çığlıkları kesilmiyordu. Amı sulanmış oldugu için amından gelen zevk suları göt deliğinin yanlarına geliyor, kremle birleşen sular ortamı iyice kayganlaştırıyordu. Artık o da zevk sesleri çıkartıyor fazla debelenmiyordu. Üzerine eğilip sikimi sonuna kadar kökledim. Dişlerini omuzuma geçirip inledi. Yine bir süre bekledim. İyice alışana kadar... Sonra yavaş yavaş pompalamaya başladım. Yarağım daracık deliğinde gidip geldikçe taşaklarım götüne çarpıyor, şap şap şap diye sesler çıkıyordu. İçi resmen ateş gibi yanıyordu.

           "Kız zilli... Azgın orospum... Götün alev alev yanıyor... Numaracı kaltak... Senin ateşini söndürecem, merak etme..." dedim. Baldız artık altımda zevk almaya başlamış,

           "Iıhhhh... Ayyyyy.. Uuffff... Yavaş yavaş... Eniştemmm... Yavaş gir... Çok güzelmiş... Seninki de ateşten sopa gibi... Oofffff... Aahhhhh..." diye inliyordu

           Onun bu inlemeleri, yavaş gir demeleri bana dibine kadar sok gibi geliyordu. Taşaklarım dibine şap şap diye vururken ben de dudaklarına yumuldum. Deliler gibi öpüşüyoruz ve şikisiyorduk. Bir kaç git gel daha yaptım, baktım ikinci kez boşaldı. Ben de daha fazla dayanamadım, hemen arkasından götüne bütün döllerimi attırdım.

           "İkinci kez mi boşaldın?" diye sorduğumda

           "Yok, bu üç oldu..." dedi

           Meğer bir defa da mutfakta okşarken boşalmış. İkimiz de nefes nefese yatağa uzanıp bir birimize bakıyorduk. Hem ona, çıplak güzelliğine bakıyor, hem dudaklarına, memelerine arada öpücükler konduruyordum. Dakikalar sonra nefes alışverişi düzeldi, kendine geldi.

           "Biz ne yaptık enişte? Çok büyük günah işledik..." dedi

           "Zevkler ve renkler tartışılmaz sevgilim... Tartışmaya gerek yok. Sen beni, ben de ben de seni istedik. Seni zaten yıllardır sikmek istiyordum." dedim

           "Ben de sizin ablamla sikişmelerinizi hep dinliyordum. Çok merak ediyordum senin yarağını... Ablamı hep bağırtıran yarak çok büyüktür diye düşünüyordum hep..."

           "Eee? Nasılmış?"

           "Haklıymışım. Büyükmüş... Canımı yaktı bu koca şeyin..." diyerek yarı sert sikimi sıcak eliyle tutup sıktı...

           "Yarağın büyüklüğü önemli değil..." dedim "İşlevi önemli... Ablanı akşamları kaç degişik pozisyonda sikiyorum, biliyor musun sen?"

           "Söz sana, evlendikten sonra bu amı da sana feda edecem enişte... Senden daha iyi sikici mi bulucam?"

           "Merak etme güzel baldızım, onu yarak manyağı ederim o zaman..." dedim. "Şimdi götünü yarak manyağı edeyim de iyice doysun. Seneye kadar yeter sana..." dedim

           Biraz sohbetten sonra tekrar baldızımı okşamaya, ellemeye başladım. Bu sefer ayaklarını, göbeğini, memelerini, dudaklarını, her yerini yaladım. O da kendince benimkini kaldırıyor, elliyor, okşuyordu. 69 pozisyonuna geçtik. Acemiliğini atmış, yalamaya devam etti. Bense amını yalıyordum. Kıvama getirince domalmasını istedim. O eşsiz göt, hayalini kurduğum, rüyalarımda siktiğim güzel göt domalmış şekilde, amcığı da altında, ikisi de bana bakıyordu. Bir ara niyeti bozup amına kayım dedim. Daha sonra nasıl olsa benim olacak, onu da tadacam dedim kendi kendime, vaz geçtim.

           Yine arka deliğine yarağımı dayadım. Biraz zorlamadan sonra lop diye yerini aldı. Saçlarını tutup kendime çektim. Çektikce canı yanıyor, ama daha geri gelmek zorunda kalıyordu. Yarağım dibine kadar girip girip çıkıyordu. Islak amına taşaklarım çarparken o da ayrı bir zevk alıyor

           "Eniştem benim, sikicim benim..." diyordu. Ben kökleyip kökleyip dibine kadar geçirdikçe

           "Oohhhh.. Aahhhh... Diple... Diple eniştemm..." diyordu

           Bu sefer domalmış şekilde olduğu için gögüsleri sallanıyordu. İleri geri gelen göğüslerine yapıştım, okşuyordum. O ise artık kalçasını sağa sola sallayarak yarağımın tadını iyice alıyordu. Kalçalarını salladıkça sallıyor, iniltileri zevk çığlıklarına dönüşüyordu. Alttan elimi uzatıp ıslak amını, klitorisini parmaklarımın arasında sıkmaya, avuçlamaya başladığımda dördüncü kez bosaldı. Ben de onunla beraber fışkırmaya başladım. İyice boşaldığımda yanına yığılıp kaldım. Yaklaşık 3 saat boyunca seks yapmıştık. Onda da, bende de hal kalmamıştı. Hemen banyoya geçtim, duş aldım. Duşta yanıma gelen baldızıma sevgiyle sarılıp kucakladım. Akan ılık suyun altında, köpükler arasında birbirimizi okşadık, yıkadık. Çıktığımızda kurulanıp giyindim. Bornozuyla beni izleyen baldızımın dudaklarına bir öpücük kondurdum.

           "Ben işe gideyim artık... Sen merak etme, yaraksız bırakmam seni..." dedim. Gülerek,

           "Sağol enistem benim..." dedi

           "Ama bu aramızda kalacak tamam mı? Ablana sakın belli etme..." dedim

           "Tamam enişte... Merak etme sen... Ben çocuk değilim. Sayende koca kadın oldum." dedi.

           baldızımın tatili bitene kadar bir kaç kez daha bu şekilde ilişkiye girdik. Sonra evlerine geri döndü. Seneyi iple çekiyorum. Boşuna dememişler, baldız baldan tatlıdır diye... Gercekten çok, ama çok tatlıdır.




Anasayfa